Türkiye Cumhuriyeti hükümetlerine yapılan ilk askeri müdahalenin üzerinden 49 yıl geçti. Ancak geçen 49 yıl demokrasimiz ve darbeciler üzerindeki kara lekeyi silmeye yetmedi. Milletin hür iradesi o gün kalın simsiyah bir bezle örtülmeye çalışıldı; o bez yırtıldı da izleri hala duruyor.
Darbeciler gerçekte inanmadıkları kavramların arkasına saklandılar. Bilmiyorlardı ki birilerinin arkasına saklanmak ne kadar da ayıp. 🙂 Onlar demokrasisiz cumhuriyetin, oligarşik zorbalıktan ibaret olacağını unuttular. Yakın zamandaki e-muhtıra ile bu unutkanlıklarını bir kez daha yinelediler.
Teknolojiyse gün geçtikçe daralan dünyalarındaki eskimiş fikirlerini eyleme dönüştüremeyeceklerini hatırlattı onlara. Artık bir hükümeti ele geçirmek iki tane televizyon kanalını kapatıp, gün boyu sokağa çıkma yasağı koymaktan ibaret değil. Haberleşme artık; her mahallede bulunan iki – üç çevirmeli telefondan ibaret de değil.Bunları biraz anlamış olmalılar ki artık internet üzerinden muhtıra yayınlıyorlar. 🙂
Ama teknoloji hızla gelişiyor, onlar yerlerinde saymaya devam ediyorlar. Yarım asırdır bu hal böyle… Statükocu yaklaşımlardan kurtulamadılar, dinamik teknolojiyi yakalayamadılar.
Bu anlamda hükümetlerin AB’ye girmek isteme sebepleri arasında darbecileri bu heveslerinden vaz geçirme düşüncesi vardır herhalde…
Demokrasiyi kuru bir sözden ibaret ibaret görüp, özünü kurutmaya çalıştılar. Gerçi yıkamadılar,sadece yaraladılar ama öyle bile olsa , unutmamalılar ki demokrasi ve hukuk bir gün onlara da gerekli olabilir.
Bir bekçinin görevi görevlendirildiği yeri korumaktır sadece; ailenin anne ve babasının kim olacağına karar vermek değil.
e-muhtıra yı okudun mu ?
bu yaşta bir gencin demokrasiyi böylesine içtenlikle özümsemesi ne güzel..
@Umut Yurtseven; Ben okudum. İçeriği olumlu ya da olumsuz olabilir. Velhasıl, ordu siyasete karışmamalıdır! İçeriği olumlu diye, bu müdehaleyi haklı gösteremez hiçkimse…