Hukuku Kullanıcı Dostu Kılmak İçin Bir Araç: Zihin Haritalama

Zihin haritalama, bir not alma yöntemi olmasının yanı sıra aynı zamanda özellikle son yıllarda tüm dünyada bilinirliği artan hukuk tasarımının (legal design) uygulama yöntemlerinden birini oluşturmaktadır.

Lise ikinci sınıfta Geometri derslerine gelen çok sevdiğim bir öğretmenim, derse başlar başlamaz tahtaya problemi çizer ve çözümü için sınıfa dönerdi. Kimseden ses seda çıkmadığında, kendisi probleme eğilir, ancak –belki derslere diğer görevleri nedeniyle uzun ara vermesinden olacak– kimi zaman problemi çözemezdi. Çözemediğini sınıftakilerin anlamadığını düşünerek “büyük resmi görmemiz lazım çocuklar, probleme geriden bakalım” der ve yüzü tahtaya bakar şekilde sınıfın arkasına doğru ağır adımlarla yürürdü. Gerçekten büyük resim etkisi mi, yoksa yavaş adımlamaktan kazandığı zamandan mı hiçbir zaman bilemedik; ancak arka duvara vardığında, genellikle zihninde çözüme ilişkin bir şeyler oluşurdu. Büyük resmi görmek deyimini, ilk kez bu yarı teatral sınıf ortamında duydum. Yıllar sonra, yüksek lisans giriş sınavına hazırlanan körpe bir hukuk mezunu olarak aynı deyimi bu kez kendim kullanmaya başlamıştım. Çünkü borçlar hukukuna dair onlarca kavram ve kurumu algılamamı kolaylaştıran sihirli bir yöntem keşfetmiştim: zihin haritalama yöntemi.

Zihnin İsviçre çakısı ve benzeri tılsımlı sözlerle anılan bu yöntemin temelinde, yararlanıcısına büyük resmi gösterme imkânı yatıyor. Zira yöntem, insan zihninin tabiatına uygun olarak görsel unsur, farklı renk ve boyutların kullanımına dayanıyor. Modern dünyadaki mucidi olan Tony Buzan sayesinde birçok sektörde etkin olarak kullanılan zihin haritalama yönteminin, hukuk dünyasında da önemli işlevleri bulunuyor. Diğer alanlardan farklı olarak yöntemin hukuk dünyasındaki temel işlevleri; (i) hukuk uygulamasının metodik şekilde gerçekleştirilmesine hizmet etmesi ve (ii) teoride hukuki meselelerin algılanmasını kolaylaştırmasıdır.

Yöntemin uygulanması için öncelikle -A3 gibi- büyük boyutta bir kağıt seçilmelidir. Yatay pozisyona getirilmiş bu kâğıdın ortasına konuyu çağrıştıran bir görsel yerleştirilmeli ve konu başlığı yazılmalıdır. Konu başlığının çevresine dairesel bir sırayla farklı renklerdeki kalemlerle ana başlıklar yerleştirilmelidir. Ana başlıklar konu başlığına kalın çizgilerle bağlanmalıdır. Ana başlıklara bağlı olan alt başlıklar için daha ince çizgiler kullanılmalıdır. Alt başlıklar, bağlı olduğu ana başlığın rengiyle aynı, fakat diğer ana başlıkların renginden farklı olmalıdır. Böylelikle başlıklar arasında görsel bir ayrım sağlanmış olur. Ana başlıkların her biri görsel, sembol ve anlam yüklenmiş renkler içermeli, bu başlıklarla diğer başlıklar arasında bağlantılar kurulmalı ve önemli kısımlar yine anlam yüklenmiş renklerle vurgulanmalıdır. Esnekliğin sağlanması için ana başlıkların arasında mutlaka boşluk bırakılmalıdır. Boşluklar, sonradan o zihin haritasına yeni başlıkların eklenmesini kolaylaştıracaktır. Yöntemin, manuel ortam yerine yazılımlar aracılığıyla dijital ortamda da uygulanması mümkündür. Örneğin internet tarayıcısı üzerinden Mindmup; bilgisayarda ise Xmind yazılımı tercih edilebilir.

Zihin haritalama, bağımsız bir not alma ve not oluşturma yöntemi olmasının dışında aynı zamanda 2000’li yıllarda ortaya çıkan ve özellikle son yıllarda tüm dünyada bilinirliği artan hukuk tasarımının (legal design) uygulama yöntemlerinden birini oluşturmaktadır. Hukuk tasarımı, hukuk dünyasına tasarım odaklı düşüncenin (design thinking) nasıl entegre edilebileceğiyle ilgilenen disiplinler arası bir alandır. Empati kavramı üzerine kurgulanan tasarım odaklı düşüncede, hizmetten yararlanacak kullanıcıların gerçek ihtiyaçlarına uygun çözümler üretmek suretiyle son kullanıcı ön plana çıkarılır.

Hukuk tasarımı, temel olarak hukuk eğitiminde ve hukuki hizmetlerin sunumunda kullanılmaktadır. Söz konusu iki alanda tasarım temelli yaklaşımlardan faydalanılarak son kullanıcı sıfatıyla ele alınan hukuk öğrencisi, hukuki metin okuyucusu, müvekkil ve vatandaşın meseleyi kavrama ve karar alma süreçleri kolaylaştırılmaya çalışılır. Hukuk tasarımının tipik uygulama alanlarından biri de sözleşmelerin sunumudur. Örneğin Hollanda’lı çikolata firması Tony’s Chocolonely, yalnızca metinden oluşan iş sözleşmesine yakın zamanda görsellik katarak sözleşmenin son kullanıcı sıfatıyla işçi adayları tarafından daha kolay anlaşılmasını hedeflemiştir (bkz. Görsel-1: Tony’s Chocolonely Employment Agreement). Anlaşılacağı üzere hukuk tasarımında en önemli unsur, son kullanıcılar için kullanıcı dostu (user-friendly) bir hizmet sağlamaktır. Yazının başında açıkladığımız zihin haritalama yönteminin, hukuk tasarımıyla bağlantısı tam olarak bu noktada ortaya çıkar. Zira zihin haritalama da anılan özelliklerinden hareketle hukuk tasarımında olduğu gibi tasarım odaklı düşünceyi merkeze alarak hukuk dünyasındaki son kullanıcıların meseleleri algılamasını kolaylaştıran bir yöntemdir. Zihin haritalamanın, kullanıcı dostu birçok işlevi bulunmakla birlikte, bu yazıda yalnızca iki temel işlevinden bahsedilecektir.

İlk olarak zihin haritalama yöntemi, bir son kullanıcı olarak okuyucunun hukuki metni algılamasını kolaylaştırır. Örneğin bir akademik makalenin içindekileri, paragraf düzeyindeki detaylara kadar tek sayfalık bir zihin haritasına işlemek, makalenin akışının takibi açısından okuyucunun işini son derece kolaylaştırır. (Bkz. Görsel-2: “Taştan, Furkan Güven; Hukukta Zihin Haritalama, Türkiye Adalet Akademisi Dergisi, Sayı 30, 2017, s. 353-375” künyeli makalenin zihin haritası) Benzer şekilde hukuki bir mesele hakkındaki sunumun zihin haritalama yöntemiyle planlanması ve anlatımın bu zihin haritası üzerinden gerçekleştirilmesi de mümkündür. Böylelikle bilgi ve fikirler sistematik hale getirilerek daha kolay bir algılama süreci sağlanabilir. Öte yandan, bizatihi akademik makaleyi yazan kişinin de bir son kullanıcı olduğu kabul edilirse, makalenin bir zihin haritası üzerinden planlanması yazarına da önemli faydalar sağlayabilir. Örneğin, planlama aşamasında yöntemden yararlanılarak metne ilişkin fikirlerin toparlanması; alt başlıklar ve paragraflar hâlinde sistematik bir düzene sokulması ve bu unsurlar arasındaki ilişkilerin gösterilmesi sağlanabilir. Dolayısıyla denilebilir ki yöntem, hem okuyan hem yazan açısından son kullanıcıyı merkeze koymaktadır.

İkinci olarak zihin haritalama, aynı zamanda hukuk eğitimi kapsamında öğrencilerin hukuki meseleleri algılamasını kolaylaştıran bir araçtır. Örneğin öğretim üyesi tarafından özellikle çok sayıda alt başlık içeren konuların anlatımında, o konuya ilişkin temel ayrımları gösteren bir zihin haritası iskeletinin öğrencilerle paylaşılması yararlı olabilir. Böylelikle öğrenci, konuya ilişkin karmaşık bilgiyle doğrudan muhatap olmak yerine, öncelikle ana başlıkları görsel figürlerle algılayacak ve belki de ders esnasında, kendisiyle paylaşılan iskelet haritayı gerçek bir zihin haritasına dönüştürecektir. Bu noktada Kaliforniya Üniversitesi Hukuk Fakültesi Profesörü Jerry Kang’in dava çözümleme derslerinde zihin haritalama yöntemini nasıl kullandığını kısaca anmakta fayda vardır. Kang, öncelikle o gün işleyeceği davaya dair temel başlıkları, bir zihin haritasının iskeleti olarak öğrencilerle paylaşmaktadır. Haritanın alt başlıklarının ve ayrıntılarının belirlenmesini ise öğrencilere bırakmaktadır. Böylelikle derste yapılan tartışmalar, haritaya işlenerek zihin haritası adım adım genişletilmekte ve öğrencinin izlenilmesi beklenen sistematikten uzaklaşmadan meseleyi çözümlenmesi sağlanmaktadır.

Netice itibariyle büyük resmin görülmesine hizmet eden zihin haritalama yönteminin hukuk disiplini içerisinde sağladığı fayda göz ardı edilemeyecek kadar çoktur. Bu faydalarından bağımsız olarak zihin haritalama yöntemi, aynı zamanda tasarım ve hukukun karşılıklı etkileşimde bulunduğu bir alan olan hukuk tasarımının önemli uygulama araçlarından birini teşkil eder. Zira, zihin haritalamanın hukuktaki birçok uygulama örneği, son kullanıcı sıfatıyla öğrenciye ve hukuki metin okuyucusuna hizmet eder mahiyettedir.


Bu yazı ilk olarak Genç Hukukçu’ya e-Postalar projesinde yayınlanmıştır.